![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
|||||
![]() |
|||||
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|||||||||||
Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ' in Hayatı Göç ... Yıl 1860 Yıl 1917 Küçük Alparslan'ın doğup, yetiştiği o yıillarda, Piyale Paşa yadigârı Kıbrıs, sevgili Yeşiladamızın tamamıi İngiliz İşgali altıindadır ve Türk'ün istiklâlini kaybetmesinin ne demek olduğu Onun ruhunun derinliklerine şuurunun uyanmağa başladığı günden, çocukluk yıllarının başlangıcından başlayarak siner. O her gece Türkiye'ye gidip asker olmayı ve gelip ata-baba ocağını kurtarmanın düşüyle uyur, uyanır. Yıl 1933 Ailesi İstanbul'a yerleşince Alparslan'ın ilk işi Kuleli Askeri Lisesi'ne kayıt olmak olur. Artıik O yüreğinin Onu çağgıirdıiğgıi yerde ve düşslerinin peşsindedir. O düşlerini düşleyen başkaları da vardır İstanbul'da... Derlenip toparlanmışlar, Türklük, Türkçülük ülküsünün O bir daha hiç inmeyecek olan bayrağını açmışlardır. O yüce Dilek, O aziz Ülkü, O muhteşsem düşsler, özellikle, bir Ülkü devi olan Atsız Hoca'nıin canevinde, ocağında pişer ve sohbetlerle, şiirlerle, dergilerle, romanlarla mektuplarla Türk aydınlarının gönlüne cemre cemre düşmekte ve yayılmaktadır. Onlarla tanışır, buluşur, genç Alparslan Türkeş. Kuleli Askeri Lisesi'ni pekiyi derece ile asteğmen olarak bitirince Ankara ve Harp Akademisi yılları başlar. 1938'de Harbiye'den mezun olur, artık O Türk Ordusu'nun genç bir teğmenidir ve Türk Milleti'nin emrindedir. Yıl 1940
Yıl 1944 3 Mayıs Ankara'da bir gösteri veya yürüyüş eski tabirle nümayiş vardır. Türk'ün, Türklüğün ölmediğini, ölmeyeceğini ve yükselen Türkçülük bayrağının bir daha hiçbir şekilde inmeyeceğini gösteriyorlar. Hem dosta, hem düşmana... Hem devlet hizmetindeki gafillere, hem de yurda sızmağa çalışsan hainlere, Asya bozkırlarında yaratılan bozkurt soyluların bozkurt torunlarının, bir kaç çakalıin günü birlik menfaatleri için göz yumdukları kızıl yılanın farkında ve onun başını ezme azmnde olduklarıinıi gösterirler. Şâirin "Öz yurdunda garipsin, özvatanında parya" dediğince tutuklanır Türkçüler... Devrin dalkavuk...iktidarının uyduruk nedenlerle açtığı Türkçülük-Turancılk Davası başlar. Türkçüler tabutluklara atılırlar, işkencelere uğrarlar. Türkiye'de Türk Milliyetçisi olmanın bedelidir bu... Genç Üsteğmen Alparslan Türkeş'te bunlar arasındadır. 20 Ekim 1944'te kendisini mesnetsiz "vatan hainliği" suçlamasıyla sorgulayan savcıya "Diğer sanıklar gibi bana da vatan hainliği isnad edilmiştir. Bunu şiddetle redderim. Ben yeryüzünde herşeyden çok milletimi ve vatanımı severim" diye haykırır. Ancak mahkeme tarafindan, 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılır ve bir yıldır hücre hapsi yattığı için tahliye edilir. Kendisine verilen cezada daha sonra Askeri Yargıtay tarafıindan bozulur ve 2. numaralı mahkemede beraat eder. Bu onun Türk Milliyetçisi olduğu için zindanlara ilk atılışıdır ve son olmayacaktır. Ülkücü olmak çileye talip olmaktır, nimete, ikbale değil. O da Türklük Ülküsü için zaman zaman şiddeti artan çileyi bir ömür boyu bir an bile tereddüt etmeksizin ve yakınmaksızın, çekmiş ve çile çekmeyi şeref bilmiştir. Yıl 1947
Alparslan Türkeş ve 15 diğer Türk subayı, A.B.D. Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulu'nda iki yıllık bir süre eğitim görürler. Bu arada ülkemizden Kars ve Ardahan civarıiyla Boğazlardan üs talep eden Sovyetler Birliği'nin komünizm maskesi ardına saklanmış, o eski ve değişmez "moskofluğgu" ayan beyan ortaya çıkar. Bu atmosferde yurda dönen Alparslan Türkeşs Gelibolu ve Çankırı'daki görevlerinden sonra 1951 yılında kurmaylık sınavını kazanır ve 1955 yılında Harp Akademisi'nden Kurmay Binbaşı olarak mezun olur. Yıl 1955 Yıl 1959
Yıl 1960 Ancak Milli Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasıim 1960'ta Kurmay Albay Alparslan Türkeş ve "ondörtler" olarak bilinen arkadaşlarıi Komite'nin diğer üyelerince emekliye sevkedilerek tasfiye edilirler ve zorla evlerinden alınıp yurtdışında görevlendirilmek bahanesiyle sürgün edilirler. O da 19 Kasım'da Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği müşaviri sıfatıyla sürgüne gönderilir.
Yıl 1963
Kısa bir süre sonra Talat Aydemir'in giriştiği darbe teşebbüsüne karışstığı iddiası ile tutuklanır ve Mamak Askeri Cezaevi'nde dört ay hücre hapsinde yatar, yargılanır ve beraat eder. Yıl 1965
Tarih 31 Mart saat 11:00 de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne katılır. Yıil 1969 31 Mart 1975-13 Haziran 1977 ve 1 Ağustos-31 Aralıik 1977 tarihleri arasında Süleyman Demirel başkanlığında kurulan I. ve II. Milliyetçi Cephe koalisyon hükümetlerinde MHP Genel Başskanı olarak, Başsbakan Yardımcılığgı ve Devlet Bakanlıgı yapar. Ülkü Ocakları, Büyük Ülkü Derneği ve diğer mesleki örgütlenmeler başslar.
tartışmaları yapmakta okullara kendilerine tabi olanlardan başska hiç kimseye hayat hakkı tanımamaktadırlar. Bunun üzerine Başbuğ Alpaslan Türkeş toplanan çok az sayıdaki gence verdiği seminerlerle onları komünizm konusunda aydınlatmağa ve alternatif olarak da Türk Toplumculuğunu, Türk Milliyetçiliğini anlatır. Kısa zamanda çoğalan gençler örgütlenmeğe başlarlar. Doktriner Türk Milliyetçiliği safhası başlamıştır. Türk Milliyetçileri Dokuz Işık, dokuz prensip etrafında toplanırlar. Bu gelişsmelerden rahatsız olan Türklük ve Türkçülük düşmanları özellikle de Komünist örgütler kendilerine okulda, fabrikada, köyde, kentte, dağda her yerde ama heryerde karşı çıkıp mücadele eden Ülkücü Hareket'e karşı savaş ilan ederler ve 12 Eylül 1980'e kadar 5000 civarında Ülkücüyü şehit ederler. Devlet'in zaaf içinde olduğu düşünülen "zinde güçler"i birşeylerin daha doğrusu ihtilâlin şartlarının "olgunlaşsması" için daha fazla kanıin akmasını beklemektedirler. Başbuğ için 1978, 1979, 1980 yıilları bir çoğunu bizat kendisinin yetiştirdiği binlerce ülküdaşının komünist çetelerce katledilişini gördüğü, kan ağlayan bir yürekle her şeye rağmen kaybetmeriği soğukkanlılığıyla bir iç savaşı önlediği ızdırap dolu yıillardır. Yıl 1980 Başsbuğg 12 Eylül'den üç gün sonra saklandıiğgıi yerden ortaya çıikıip teslim olur. Cunta tarafıindan tutuklunan Başsbuğg, önce 1 ay Uzunada'da daha sonrada Ankara Askeri Dil Okulu'nda ve hastalandıiğgıi dönemde de Mevki Hastahanesi'nde 4,5 yıil hapis yatar. O ve 218 Ülkücünün idamıi istenilir, 9 Nisan 1985'de beraat eder ve tahliye olur.
Yıl 1987 Yıl 1987 Yıl 1991 Yıl 1992 Yıl 1992 Ve Yıl 1997
|
|||||||||||
meftun@karasubasi.com ©Meftun Karasubaşı© |